Herkese merhaba. 😊 Pandemi süreci nedeniyle evde kalmak daha çok kitap okumamı sağlar sanmıştım ancak yanılmışım. 😅 Bu süreç başladığında elimdeki kitabı bitirip metroda yanımda taşıyamayacağım kalın kitaplarımı okumaya karar verdim. Ancak hem pandemi psikolojisi hem de evde insanın biraz daha tembellik yapmaya meyilli olması nedeniyle hepi topu 3 kitap okuyabildim. Martin Eden ise bu süreçte en son okuduğum ve en çok beğendiğim kitap oldu. Kendisinin hikaye kurgusunu ve olayların akışını çok başarılı buluyorum. İlk okuğum kitabı Demir Ökçe’de de bu kısımlar başarılıydı. Ama bu kitabı Demir Ökçe’ye nazaran biraz daha fazla sevdim diyebilirim.
Etiket: kitaplar
Herkese merhaba. 😊 Bu yazımda son dönemlerde popülerliği artan bir kitaptan bahsetmek istiyorum; Damızlık Kızın Öyküsü. Sanırım her yazımda bahsediyorum ama distopya türünde yazılmış olan kitaplar beni biraz korkutsa da okumaktan zevk alıyorum. Margaret Atwood’un öyküsünü de çok severek okudum. Zaten kitap o kadar akıcı ki kendinizi yazarın kollarına bırakıp Gilead Cumhuriyetinde yaşamaya başlıyorsunuz. Lafı daha fazla uzatmadan Damızlık Kızın Öyküsünün incelemesine geçelim. 😊
Herkese merhabaa. 😊 Yoğun bir Mart ayını geride bıraktıktan sonra daha yeni yazmaya fırsat bulabildim. Bu ay toplamda 3 kitap okuyabildim. Vizeler falan derken bence yine iyi okudum. Biraz Pollyanna takılmanın kimseye bir zararı olmaz bence. 😅 Lafı daha fazla uzatmadan hemen okuduğum kitaplara geçeyim. İşte benim Mart ayı kitaplarım. Keyifli okumalar.. ☕
Uzun bir aradan sonra tekrar merhabalar. 😊 Çok uzun zamandır kendi siteme yazı yazmaya fırsat bulamamıştım. Ancak sömestr tatilini fırsat bilerek daha aktif olmaya çalışacağım. Maalesef 2017 yılının sonunda kitap okuma challenge’ımı tamamlayamadım. Bu beni üzse de 2018 için hırslandığımı söyleyebilirim. Bu yıl yine okuma hedefimi 50 koydum ancak hedefim 50’nin üzerinde kitap okumak. Yoğun bir dönem yaşıyor olsam da her ay en az 4 – 5 kitap okumaya çalışacağım. Şimdi gelelim geçen ay okuduğum kitaplara.